Tanıtım:;
İNSAN BİLMEDİĞİ CENNETİ DEĞİL, BİLDİĞİ CEHENNEMİ YAŞAMAYA MEYİLLİDİR.
“Ateş, her şeyi dener ve sınar…
Güneş, bilgiyle pişmek demektir.
Ve asla ama asla ‘Ada’nızı unutmayın. Hayallerinizden vazgeçmeyin. Ütopyalarınızın peşinden gidin.
Çünkü onlar sizin gerçek hazinelerinizdir…”

Edirne aşığı bir yazar: Ertürk Akşun. Agafya kitabıyla herkes gibi benim de dikkatimiz çekti. Ama ilk kitabını yani Ateş, Güneş ve Ada’yı okumadan tanıyamazdım kendisini. Eğer Agafya’yı merak ediyorsanız siz de ilk kitabıyla başlayın derim. Neden mi?

Agafya’yı da okuduğum şu günlerde gönül rahatlığıyla diyebilirim ki kendisini  kaleminin kokusunu ancak ilk kitabıyla içinize çekebilirsiniz. Agafya başkasının hikayesi. Ancak Ateş, Güneş ve Ada bizzat Ertürk Akşun’un hikayesi. Kendi kaleminden kendini, “adam” olma yolculuğunu, çelişkilerini, hayata dair keşiflerini paylaşıyor. İçten bir kalem, lafı dolandırmadan net bir şekilde anlatıyor ne varsa.

Ateş, Güneş ve Ada’dan Edirne’ye dair satırlar bulmak, benim İstanbul’da geçen “birey” olma hikayemi Edirne’de yaşamış olduğunu görmek Ertürk Akşun’u sevmemi sağladı. Özellikle kendini keşfetmek isteyen erkeklere tavsiyemdir Ateş, Güneş ve Ada. Altını çizdiğim ve benim olsun istediğim cümlelerden birkaçı…



Yorum:;
“Kafanızdaki bütün soruların cevabı bu kitapta sanki. O kadar güzel bir anlatımı var ki daha ilk sayfasını açtığınızda gerisi geliyor ve inanın bağımlılık yapıyor. Hazzı, aşkı, küçük heyecanları, okul hayatını, ergenliğin vermiş olduğu kafa karışıklığını ustaca anlatan nadir kitaplardan. Ateş, Güneş ve Ada okuyabileceğiniz en üst seviyedeki kitaplardan…” 
Ayşenur Kütükbaş –

“Güneş bir kez batar, bir kez de doğar. Bunu değerlendirmek sana, senin seçimlerine bağlıdır. Doğuşu da seçebilirsin batışı da…Ya da en akıllıcası her ikisinden de zevk almayı seçersin…Böyle bir bölüm vardı. Ben bu kitabı okuduğum zamandan beri bunu kendime ilke edindim, her ikisinden de zevk almaya çalışıyorum, ikisini de ayrı ayrı seviyorum…Çok okuyan birisi değilim, haftada bir kitap, hatta bazen bu süre daha da uzuyor, o da kitabın akıcılığına bağlı…Ben Ateş, Güneş ve Ada’yı ilk okuduğumda üç günde bitirdim, ki bu kitabı üçüncü defa okuyorum…Ben ki hayatımda hiçbir kitabı ikinci defa elime almış insan değilim, ders kitaplarım da dahil bunlara…Ama Ateş, Güneş ve Ada bana kendisini üçüncü defadır okutuyor, bakalım daha ne kadar okutacak? Bazı kitaplar yazanın değil, okuyanın oluyor. Bu kitap benim kim ne dersin artık…” 
-Perihan Gök-

“Bazı kelimeler insanın içine akar ve hep orada kalırlar. Hani derler ya başucu kitabı, işte tam bu oldu benim için Ateş, Güneş ve Ada. Kelimeler içime aktı ve iz bıraktı. Sanıyorum bu iz ömür boyu silinmeyecek…Bir insan bu kadar mı açık eder erkekleri, kendisini…Nasıl bir cesarettir bu? Kim bilir kaç kişi küsmüştür bu kitapla birlikte…Artık vücudumdaki birkaç dövme izinden başka, kalbimde de bir izle dolaşacağım, Ateş’in iziyle…” 
-Gülcan Türkyılmaz-

“Ateş, her şeyi dener ve sınar…Onu ancak tek bir şekilde öğrenebilirsin; yanarak…” Unutmayın, bazen hayat yanmayı göze alabilmektir. Ertürk Akşun hayat yangınında nasıl yol almamız gerektiğini gösteriyor.
-İlknur Muştu-
(Tanıtım Bülteninden)


Alıntı:;
# Bir şey biliyordum ki; kendi yaşamımın celladı olacaksam da bu ben olmalıydım.
# İnsan ancak yeni bir kentte kahraman olabilir. Eğer insan sümüklü geçmişinden kurtulamıyorsa nasıl kahraman olacak?
# Bilmek bazen yanlış yapmayı engellemiyor.
# Sanki geriye dönsek aynı hataları aynı şekilde yapmayacakmışız gibi…
# Yalnız yürümek, yalnız yemek, yalnız uyumak, insanı kendisi yapıyor ama yalnızlığa ancak yalnız kalmayı bilenler, kendi olanlar katlanabilirdi.
# Aşk ne kadar gözümüzü kör etse de, güneşin battığı anlarda gözümüz bazen gerçekleri görür.
# Erkek savaş demektir, kan ve dölle tatmin olur.
# İnsanoğlu gizsiz, aşk ise günahsız olmaz bilirim…
# Sevgide, sevgiyi oluşturan iki kişi birbirini zenginleştirirler, arzuda bitirirler.
# Bir kadın tarafından terk edilmenin verdiği acı, ilkel benliği harekete geçiriyordu. Terk edenin ben olmam gerektiğine dair aptalca şeyler uyduruyordum kafamda. Bağımlı olan insan, köleliğe alışmış olan insan böyledir işte.
# İçimin tenhalığını sokaklara kusmaya çalışıyordum.
# Aşk riski sever, sevda güveni. Aşk gitmeler üzerinde kuruludur, sevdalar kalmalar üzerine. Aşk çılgınlıktır, sevda dinginliktir. Her aşk sevdaya evrilmez, her sevda da aşkla başlamaz. Ama en muhteşemi çılgın bir aşkın sonunda gelen sevdadır.
# İnsanı en çok ölçüsüz gururu mutsuz eder.
# Gereksinim duymamak ise özgürlük demektir.
# İnsanın kıskançlığı tamamen kendi özgüveniyle ilgilidir.
#Aşk bitmeye yüz tuttuğunda gerçekler daha fazla gözümüze batmaya başlar. Eskiden mükemmel olan, birden sıradanlaşıverir.
#Çaresizlikte kaç insan eder bir kişi? Bir kendisi, bir gölgesi, bir de hayali…
# Anı yaşadığın an, aslında geçmişin sonu, geleceğin başladığı andır. An, geçmişten ve gelecekten bağımsız olamaz.


Sayfa Sayısı: 318
Baskı Yılı: 2012
Dili: Türkçe
Yayınevi: Destek Yayınları

Ön okuma için tıklayın.Download (Yandex Disk)

torrent indir dosya indir Ücretsiz Turbobit Al

Paylaşmak Güzeldir
John Green – Aşk Baharı Beklemez PDF indir Azrail Aynası – Cüneyt Ülsever ePub e-kitap indir
Bir yorum yazın
Siz de düşüncenizi belirtebilirsiniz.

Bilgi Telif Hakları veya Reklam için İletişim: [email protected]